DAMAL - ESKİKILIÇ KÖYÜ
  Damal Ana
 

DAMAL ANA


Damal, Türkiye'nin en yoksul ikinci ilçesi. Ardahan'a bağlı ve Gürcistan sınırına bir saat mesafede. Soğuk, unutulmuş. Yılın beş ayı bembeyaz. Hayat, "Ben adamı zorlarım buralarda" diyor. Çetin koşullara dayanmayı seçmiş ya da seçmeye zorlanmış iki bin 300 Damallı'nın arasındaki Fidan Atmaca (57), tüm zorluklara rağmen üretiyor, yılmıyor, üretiyor. İşte dünya çapında ünlü Damal bebeklerinin yaratıcısı Fidan Ana'nın öyküsü.

Bazı insanları nasıl betimlemeniz gerektiğini bilemezsiniz. Fidan Ana onlardan değil. Tanır tanımaz sıralamaya başlıyorsunuz onunla ilgili sıfatları: Mert, yaman, marjinal. Damallı Fidan Atmaca, imkanları esirgeyen hayatına "Ben buradayım" diyor ve doğunun kasvetine boyun eğmiyor. Biliyor ki ürettiği ölçüde var. Damal'da yerel bebek üreten Fidan Atmaca küçük bir gazete küpüründe karşımıza çıkınca onu görmek için zorlu bir yolculuğa koyuluyorum. Kars üzerinden Ardahan, oradan Damal. Doğu, yılın bu zamanları şiirsel bir beyazlıkla karşılıyor. Karların üzerinde güneş ışıyor. Bilinmezliğin çekingenliğini dost gülümsemeler ve yardımsever ilgi sayesinde hemen üzerimden atıyorum. Fidan Ana'nın evini bulmak için detaylı açıklamalara girişirken dolmuş beni tarife gerek olmadan evin tam önünde bırakıyor. Damal'da herkesin ama en çok da Fidan Ana'nın star olduğunu böylece anlıyorum.

Ev diye tarif edilen, inşaatı henüz tamamlanmamış bir dükkan. Fidan ve eşi Hüseyin Atmaca, tek göz dükkanda yaşıyor. Tanışma faslından sonra hemen ünlü bebekler çıkıyor ortaya ve işte o andan itibaren hayat duruyor.


Çocukken başladı


Fidan Ana gururla takdim ediyor. Kat kat kadifeli, rengarenk işlemeli önlük ve örgülü saçlarlı sanat eserlerini seyretmeye doyamıyorum. "İşte benim 13 yaşından beri yaptığım Damal bebekleri" diyor. Bebekleri hayranlıkla inceliyorum. Hayalimdeki bebeklere benzemiyor. İnce bir yaratıcılık ve büyük bir sabır ürünü bu değerli oyuncaklar.

15 yıl önce Japonya'da yerel tasarım yarışmasında dünya çapında birincilik kazanan Damal bebeğinin anası Fidan Atmaca, rengarenk yerel kıyafetli Damal bebeklerini ürettiğinde henüz 13 yaşındaymış. Köyündeki kadınların renkli kıyafetlerinin minyatürlerini dikmiş ve ağaç bebeklere giydirmiş. Bugün Damal Kaymakamlığı patentli Damal Bebekleri böyle doğmuş. Fidan Ana çocukluk meşgalesi bebeklere fırsat buldukça yenilerini eklemiş ve bir köşeye koymuş. Pazarda satmaya başlamış ancak ince işli birer sanat eseri olan bebekler, yıllarca köyün çocuklarının ellerinde önemsiz birer oyuncak olarak kalmış. Ta ki aradan yıllar geçene ve Fidan Ana 1988'de kendi bebeğinin Japonya'da ödül aldığını öğrenene kadar...

Japonya sürprizi


Fidan Atmaca'nın ağaç bebeği, yaratıcısının haberi olmadan kıtaları aşmış ve Japonya'da ödül kazanmış. Fidan Ana'dan bebek alan bir tüccar, satmak için İzmir Fuarı'na götürmüş ve fuarda dikkat çeken bebek, kim olduğu bilinmeyen biri tarafından satın alınarak Japonya'ya gönderilmiş. Sahipsiz bebek, yarışmadan birincilik ödülüyle dönmüş ama sahibi Fidan Ana'nın kendi başarısından haberi bile olmamış. Bebeğinin ödül aldığını aylar sonra bebeği İzmir Fuarına götüren tüccardan duymuş.

Çiller'in bebeği


Damal Bebeği "Tansu Çiller'in bebeği" olarak biliniyor. 1995'te Damal Şenlikleri için gelen Başbakan Tansu Çiller, Fidan Ana'nın bebeklerini görünce vurulmuş. Hemen Fidan Atmaca'yı yanına çağırmış ve "Dile benden ne dilersen" demiş. Hayatında bebeklerini çoğaltmaktan başka bir gayesi olmayan Fidan Ana ise ilçesine bir kurs istemiş Başbakandan ve gerisi gelmiş. Ertesi hafta valiliğe çağırılmış ve Damal'daki bebek kursuna kavuşmuş 57 yaşındaki bebek tanrıçası.

Fidan Ana'nın hayattaki en büyük isteği kurs, Kaymakamlık tarafından sekiz senedir düzenleniyor ancak yılın yalnızca iki-üç ayı faaliyet gösteriyor. Kursta yapılan bebekler Damal Kaymakamlığı'nın oluyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın satış noktaları (DÖSİM)'na veriliyor. Elde edilen kazanç ise Damal Kaymakamlığı'na kalıyor. Fidan Atmaca kursta öğretmenlik yapıyor ve maaş alıyor ancak yılın birkaç ayı gelen maaş, yaşamı idame ettirmeye yetmiyor. Üstelik kursun zamanı da belli değil. Bu yıl Kaymakamlık kaynak bulamadığı gerekçesi ile kursu şimdilik askıya almış. Fidan Atmaca ise sabırla yeniden üreteceği günleri bekliyor, çünkü kursun temin ettiği hammadde olmazsa eli kolu bağlı. Şimdi sabırla işsiz günlerinin bitmesini bekliyor.


Kaymakamlık patenti


Damal bebekleri uluslararası beğeni kazanınca Damal Kaymakamlığı geçtiğimiz yıl bebeklerin patentini üzerine aldı. Bebeklerin Damal dışında üretilmesi yasak. Başta bebeklerin yerelliğini yitirmemesi için gerekli bir uygulama olarak görünen patent alma, sistemdeki hantallık yüzünden bebek ustalarını çıkmaza sürüklüyor. Fidan Ana çeşitli illerden, bebekleri üretme teklifi alıyor ancak patent nedeniyle geri çevirmek zorunda kalıyor. Damal'da ise kurs açılmadığı için şu an zaten üretim yapamıyor çünkü hammadde alacak parası yok!

Damal Türkmeni


Ardahan'ın Damal İlçesi ve çevresi, Orta Asya'dan göç eden Türkmen boylarının yerleşim alanı. Yöre kadınının yerel kıyafeti Orta Asya Oğuz Türkleri'ne dayanıyor. Kıyafete "üçetek entari" deniyor. Üçetekle birlikte gömlek, şalvar ve fermene denilen cepken giyiliyor. Başa takılan boncuk işli parçaya ise terlik deniyor. Kıyafeti gümüş kemer, saç bağları, baş süsleri, bilezikler ve göğüslükler zenginleştiriyor. Türkmenler kadınları için kendi kıyafetlerini yapmak çok önemli. Yeni evli ve yaşlı kadınlar başa işlemeli beyaz keten bir örtü örtüyorlar, genç kızların ise keten kullanması kesinlikle yasak.

Rakip kadınlar


Damal'da Fidan Ana'nin bebekleriyle rekabet etmek isteyen çok kadın var. Hatta bazıları bebeklerin yaratıcısı olduğunu iddia ediyor ama diğer bebeklerle Fidan Atmaca'nın bebekleri karşılaştırıldığında gerçek hemen ortaya çıkıyor. Atmaca'nın bebeklerindeki ince işçilik ilçe bakkalında satılan diğer bebeklerden çok farklı. Zaten tüm tartışmalara rağmen herkesin aklına bebek deyince Fidan Ana geliyor.

Şehitveren Köyü


Fidan Atmaca, Damal'a beş kilometre mesafedeki Şehitveren Köyü'nden. Damal'a bu yıl taşınmış. Beni köyünü gezdirmeye götürüyor. Dağın tepesine kurulu köy ne masallardaki dağ köylerine benziyor ne de batıdakilere. Karın romantizmini zor yaşam şartları bozuyor. Köy evleri 150 yıllık tarihi yapılar. Eski kapılar yer seviyesinin altındaki ahırlara açılıyor, ahırdan geçilerek tek göz evin içine giriliyor. Köylüler ısınmak için hayvanlarını kullanıyor, ahırın ısısı oturma odasına geçiyor. Tuvaletler dışarıda, birçok evde su bağlantısı yok. Köylüler ahırda, leğenlerin içinde yıkanıyor. Ancak çetin hayat koşullarına rağmen Şehitverenliler'in yüzü hep gülüyor. Beni evlerine davet etmek için yarışıyorlar, sevgiden soğuğu unutuyorum. Atmaca çifti İnşaatı henüz bitmemiş. Mutfak ve tuvalet aynı mekanda. Borular donduğu için su dışarıdan taşınıyor. Yine de tüm imkansızlıklara rağmen kahkaha eksik olmuyor Atmacalar'ın evinde. Misafirlerin biri gidiyor, biri geliyor. Sobanın üzerinde hep çay kaynıyor. İmkanlar kısıtlı olunca mutluluk insan ilişkilerinde aranıyor.

Ata Silüeti


Damal, bebekleri ile olduğu kadar Atatürk'ün silüeti ile de ünlü. 15 Haziran-15 Temmuz arası 18.00-06.30 arasında Damal Dağları'na Ata'nın profiline çok benzeyen bir gölge aksediyor. Bu doğa olayı her yıl şenliklerle kutlanıyor. Konserler düzenleniyor, pazarlar kuruluyor.
 
 
  bugün 3 ziyaretçi (4 klik) ziyaretçi  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol